ABD Meclisi’nin Yapay Zekaya Yönelik 10 Yıllık Yasak Kararı: Teknolojide Sıçrama mı, Kontrolsüzlük mü?

Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisi’nde yaşanan son gelişme, yapay zeka alanında eyaletlerin ve yerel yönetimlerin elini kolunu bağlıyor. Meclis Cumhuriyetçileri’nin “büyük ve güzel” olarak tanımladıkları vergi paketi tasarısına ekledikleri bir maddeyle, eyaletlere ve belediyelere yapay zekayı düzenleme yetkisi tam on yıl boyunca yasaklanmış durumda. Kısa ve öz görünse de bu hamlenin sonuçları, teknoloji dünyasından eyalet yönetimlerine kadar geniş bir yelpazede tartışmalara yol açacak nitelikte.

Öncelikle, Amerika’da devletlerin genellikle kendi bölgeleri için farklı düzenlemeler yapma esnekliği vardır. Çevre korumasından iş güvenliğine, eğitimden sağlık hizmetlerine kadar pek çok alanda eyaletler, federal standartların üzerine çıkabilme avantajına sahiptir. Ancak bu yeni yasa tasarısı, yapay zeka söz konusu olduğunda merkezîyetçi bir yaklaşımı dayatıyor. Yani California, New York, Texas veya Florida gibi teknoloji yatırımlarının yoğun olduğu eyaletler bile, kendi çerçevelerini oluşturamayacak.

Teknoloji şirketleri bu gelişmeyi şaşkınlıkla karşıladı. Zira kendi kendine giden araçlardan yüz tanıma sistemlerine, algoritmik işe alımdan sağlık teşhisine kadar yapay zeka her alanda dönüştürücü bir güç olarak önümüzde duruyor. Özellikle günümüzde birçok şirket, etik kurallar ve şeffaflık politikaları geliştirmek için yerel otoritelerle iş birliği içinde çalışmayı tercih ediyor. Oysa eyaletlerin düzenleme yapma hakkının kısıtlanması, bu tür iş birliklerini güçleştiriyor.

Eyalet yönetimleri ve hukuk uzmanları ise bu maddenin eyalet-anayasa dengesini zedelediğini savunuyor. Anayasa’ya göre eyaletler halkın refahını ve güvenliğini temin etmek adına yasalar çıkarabilir. Ancak yapay zekayı içeren potansiyel riskler; veri güvenliği, mahremiyetin korunması, ayrımcılık ve sosyal adalet gibi konular göz önüne alındığında, federal düzeyde tek tip bir düzenlemenin kapsamı sınırlı kalabilir.

On yıllık düzenleme yasağı, bir yandan yapay zekanın hızlı gelişimini teşvik ediyor gibi görünse de uzmanlar, kontrol mekanizmalarının geride bırakılmasının ileride telafisi güç sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor. Otonom sistemlerde meydana gelebilecek hatalar, yanlış yönlendirilmiş kararlar veya ayrımcılık içeren algoritmaların durdurulması bu süre zarfında neredeyse imkânsızlaşacak. Dolayısıyla kamu güvenliği ve bireylerin temel haklarının korunması konusunda soru işaretleri artıyor.

Bu tasarının Senato’dan geçip Başkan’ın onayına sunulması halinde, Amerika’da en azından 2035 yılına kadar yapay zeka alanındaki hukuki boşluk sürmüş olacak. Eyaletlerin itirazları ve teknoloji şirketlerinin lobi faaliyetleri devam ederken, dünya genelinde yapay zekaya dair düzenleyici yaklaşımlar da yakından izleniyor. Zira birçok ülke, yenilikçi teknolojiler ile kamu çıkarını dengeleyecek stratejiler geliştirmeye odaklanmış durumda. Amerika’da atılacak sonraki adımlar, küresel yapay zeka politikaları için de önemli bir gösterge niteliği taşıyacak.

https://www.usnews.com/dims4/USNEWS/ae6d6bd/2147483647/thumbnail/970×647/quality/85/?url=https://www.usnews.com/cmsmedia/06/7b93781f8bb4a1a73abb8849645ff5/e8baf7af705840bfb3fd1c032453de67Congress_Tax_Cuts_Trump_05091.jpg

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir