Yapay zekâ (YZ) günümüzde tıp dünyasında hızla yol alıyor. Son dönemde yapılan bir araştırma, YZ’nin otizmi teşhis etmek için bambaşka bir yöntem sunduğunu gözler önüne serdi: Hastaların obje kavrayış biçimlerini incelemek. Araştırmacılar, katılımcılara basit nesneler verdiklerinde parmaklarının ápısıyla, el pozisyonlarıyla ve kavrama hızlarıyla ilgili anlık verileri topladı. Bu verileri derin öğrenme algoritmalarına besleyen ekip, otizm spektrum bozukluğu (OSB) tanısı olanlarla olmayanlar arasındaki ince farkları ayırt edebilen bir model geliştirdi.
Çalışmada kullanılan yöntem, geleneksel gözlem ve davranış analizinden farklı olarak tamamen nesnel ölçümlere dayanıyor. Örneğin, iki kişi aynı kaba bir bardağı alırken parmak uçlarındaki basınç dağılımı, bileğin kavrama esnasındaki açısı veya hareket hızları milisaniye mertebesinde kaydediliyor. Yapılan testler sonucunda YZ, OSB’li katılımcıları yüzde 90’ın üzerinde doğruluk oranıyla tespit edebildi. Bu sonuç, otizm tanısında kullanılan klasik yöntemlerin yanında hızlı ve nispeten düşük maliyetli bir tarama imkânı sunuyor.
Erken dönemde tespit ve müdahale, otizmin seyrini olumlu yönde etkileyebiliyor. Geleneksel yöntemlerde klinik ortamı, uzman hekim gözlemini ve uzun süren test süreçlerini gerektiren süreç; bu yeni yöntemle daha erişilebilir hâle gelebilir. Özellikle erişim problemi yaşayan bölgelerde, YZ destekli mobil uygulamalar veya eldiven benzeri taşınabilir algılama cihazları ile tarama yapılması mümkün olabilir. Elbette, tam teşhis yerine bir ön tarama sunan bu sistemin, klinik doğrulama ve etik onay süreçlerinden geçmesi şart.
Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta; elde edilen verilerin mahremiyeti ve kişisel gizlilik. El hareketleri üzerinden sağlık verisi üretmek, hassas bir alan olduğundan kişilerin rızası ve verilerin güvenliği titizlikle sağlanmalı. Ayrıca farklı yaş, cinsiyet ve kültürel gruplar üzerinde yapılan testlerin çeşitlendirilmesi, algoritmanın evrensel geçerliliği için kritik.
Sonuç olarak, yapay zekâ temelli nesne kavrama analizleri; otizm spektrum bozukluğunun erken tanısına katkı sağlayacak yenilikçi bir yaklaşım olarak öne çıkıyor. Klinik süreçleri tamamlayıcı bir tarama aracı olarak kullanılabilmesi, hem zamandan hem de maliyetten tasarruf ettirebilir. Ancak yola devam etmeden önce geniş çaplı klinik çalışmalara ve etik boyutların ayrıntılı incelenmesine ihtiyaç var.
https://bgr.com/wp-content/uploads/2024/01/doctor-ai.jpg?resize=1200,628
Bir yanıt yazın