Yapay zekâ teknolojilerinin hızla yayılması, federal düzeyde henüz tam anlamıyla şekillenmemiş düzenlemeler nedeniyle birçok ülkede olduğu gibi Amerika Birleşik Devletleri’nde de boşluklar oluşturuyor. Bu boşluğu doldurmak adına, eyalet başsavcıları harekete geçerek hem mevcut hukuk metinlerinden hem de AI’ye özgü geliştirilen yeni yasalarla denetim ve yaptırım mekanizmalarını devreye alıyor. Troutman Pepper Locke LLP’den Ashley Taylor, Clayton Friedman ve Gene Fishel’in değerlendirmeleri, bu alandaki güncel çabaları ve hukuki dinamikleri anlamamıza yardımcı oluyor.
Mevcut yasaların çerçevesinde eyalet başsavcıları, tüketiciyi koruma yasalarını, haksız rekabet hükümlerini ve ayrımcılık yasağı gibi madde başlıklarını kullanarak yapay zekâ temelli suistimalleri soruşturuyor. Özellikle finans, sağlık ve istihdam alanlarında algoritmaların kasıtlı ya da kasıtsız olarak ayrımcı sonuçlar doğurması, kişisel verilerin izinsiz kullanılması veya algoritmik şeffaflığın ihlali gibi konular, başsavcıların en çok dikkat ettiği başlıkları oluşturuyor. Örneğin, bir iş başvurusunda kullanılan otomatik değerlendirme sisteminin cinsiyet veya etnik köken üzerinden ayrımcılık yapıp yapmadığı, ya da bir bankanın kredi skoru hesaplamasında algoritmanın belirli demografik grupları dezavantajlı hale getirip getirmediği titizlikle inceleniyor.
AI özelinde çıkarılan yasalar ise, bu yeni teknolojinin doğasına özgü riskleri ele almayı hedefliyor. Bazı eyaletler, yapay zekânın karar alma süreçlerine şeffaflık, güvenlik ve insan gözetimi zorunlulukları getiren düzenlemeler üzerinde çalışıyor. Eyalet başsavcıları, bu yasaları kullanarak firmalara uyum denetimleri yapabiliyor, ihlal tespit edildiğinde para cezası veya faaliyet durdurma gibi yaptırımları devreye sokabiliyor.
Düzenleyici boşluğun eyaletler düzeyinde telafisi, hem şirketler hem de tüketiciler açısından önemli sonuçlar doğuruyor. Şirketler, eyalet yasalarındaki farklılıklarla karşılaşırken uyum süreçlerini eyaletten eyalete değiştirmek zorunda kalıyor. Tüketiciler ise daha sıkı koruma mekanizmalarıyla karşılaşarak kişisel verilerinin ve temel haklarının AI tarafından ihlal edilmesinin önüne geçilmesini bekliyor. Bu sürecin federal mevzuata da yön vermesi, önümüzdeki dönemde daha kapsamlı AI düzenlemelerinin doğmasına zemin hazırlar nitelikte.
Eyalet başsavcılarının koordinasyonuyla oluşturulan çalışma grupları, benzer vaka örneklerini paylaşıp ortak hareket yolları geliştiriyor. Bu kolektif yaklaşım, özellikle sınır ötesi hizmet veren teknoloji devlerine karşı güç birliği oluşturmasına imkân tanıyor. Henüz tam anlamıyla şekillenmemiş AI düzenleyici çerçevesinde, eyaletlerin bu hamleleri hem yerel hem de ulusal düzeyde yapay zekânın güvenli, şeffaf ve adil kullanılmasını sağlamak adına kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
https://www.reuters.com/resizer/v2/GKSNDY35ANMKNDYASOL5K7V3ZE.jpg?auth=3e2d60c2033c8c1fdd8a35300912ca926fec818291268d3b6fb7c1dc5cf52c5e&height=1005&width=1920&quality=80&smart=true
Bir yanıt yazın